Bir günah mı işledim, yahut suçum mu oldu,
Şu biçare gönlüme sen sevgiyi çok gördün.
Gönül bağımda güller sensiz sarardı, soldu;
Şu kurak gençliğime rahmetini çok gördün.
Şu kış akşamlarında dağıma yağan kardın,
Her ne kadar yoksan da bir o kadar da vardın.
Bağırırdım, şayet ki feryadımı duysaydın;
Ben sana bülbül oldum, sen bir gülü çok gördün.
Kaç sabahı devirdim gözlerim pencerede,
Mah cemalini buldum en karanlık gecede.
Sen vardın dimağımdan dökülen her hecede;
Ben böyle biçareyken, bir çareyi çok gördün.
Pek bir dileğim yoktu, bir gülüşün yeterdi.
Ah, elveda deyişin ölümden de beterdi.
Ne vardı terk edip de bunca dermansız derdi?
Başıma salıp gittin de dermanı çok gördün
Farz et ki gözlerinden akan bir damla yaştım,
Almadı beni kalbin ve en sonunda taştım.
Ne bir kötü söz ettim ne de haddimi aştım;
Sen bu aşkı benimle paylaşmayı çok gördün.
Son kez baktım resmine ve bir sigara yaktım,
Şu arsız yüreğime ilmiği çoktan taktım.
Zavallı gençliğime aynada son bir baktım;
Vuslata açtı ruhum, sen vuslatı çok gördün.
Ey, beni benden çalan, dinle son sözlerimi:
Kaçırma hakikatten o zindan gözlerini.
Gün olur ya ah eder, döversin dizlerini;
Vermedin beni bana, bana beni çok gördün.
Comments